Serbest Bölgelerde Şirket Kuruluşu

Serbest Bölgelerde Şirket Kuruluşu

  1. Giriş

Serbest bölgeler, 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu, Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği ve Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü Genelgeleri kapsamında düzenlemekte olup, mevzuata uygun olarak serbest bölgelerde kurulan şirketler pek çok avantaja sahiptir. 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanununun Amaç ve Kapsam başlıklı 1. maddesinde serbest bölgelerin kuruluş amacına yer verilmiş olup, ihracata yönelik yatırım ve üretimi teşvik etmek bu amaçların en önemlisidir.

SİLEGAL Hukuk Bürosu olarak hazırladığımız işbu yazıda, serbest bölgelerde kimlerin hangi prosedürlerle şirket kurabileceği/faaliyette bulunabileceği ve kurulan bu şirketlerin tabi olduğu avantajlar ele alınacaktır.

 

  1. Serbest Bölgede Faaliyette Bulunabilecek Kişiler

Gerek yerli gerek yabancı gerçek veya tüzel kişiler, faaliyet ruhsatı almak için gerekli yasal koşulları sağlamaları akabinde faaliyette bulunma yetkisine sahiptirler. Tüzel kişiler için yerli veya yabancı sermaye sınırlaması olmadığı gibi, muafiyet ve teşvikler açısından yerli veya yabancı sermaye ayrımı bulunmamaktadır. Tüm yatırımcılar, münhasıran serbest bölgede faaliyet göstererek ve serbest bölgeyi şirketin adresi göstererek şirket kurabilmektedirler.

 

  1. Faaliyet Ruhsatı Başvuru Süreci

Serbest bölgede faaliyet ruhsatı almak için öncelikle faaliyet ruhsatı müracaat formunun ekinde yer alan belgelerin temin edilmesi gerekmektedir. Örneğin faaliyet ruhsatı müracaat formunun ekinde istenilen belgeler arasında Faaliyet Ruhsatı ücretinin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdindeki Serbest Bölgeler Özel Hesabına yatırıldığını gösteren banka dekontunun aslı ve bir fotokopisi bulunmakta olup, Faaliyet Ruhsatı ücreti 2009/3 Sayılı Genelge ile hem kiracı hem yatırımcı şirketler için 5.000 USD olarak belirlenmiştir. Faaliyet ruhsatı müracaat formunun doldurulması ve eklerinin temin edilmesiyle birlikte bir dilekçe ekinde ilgili Serbest Bölge Müdürlüğüne sunulması gerekmektedir. Serbest Bölge Müdürlüğü, serbest bölgeyi işleten kuruluşun da görüşünü aldıktan sonra, faaliyet ruhsatı başvurusunu kendi görüşüyle birlikte Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne intikal ettirir. Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü tarafından değerlendirme yapılması ve faaliyet ruhsatı başvurusunun uygun görülmesi ile birlikte uygunluk yazısı başvurana bildirildikten sonra şirket kuruluş işlemlerinin gerçekleştirilerek şirketin faaliyet göstereceği serbest bölge içerisinde yer teminine dair sözleşmenin imzalanması ve ilgili sözleşmenin Serbest Bölge Müdürlüğüne onaylattırılması gerekir. İlgili Serbest Bölge Müdürlüğünce onaylanan işyerinin teminine yönelik sözleşmenin bir örneği Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne iletilir ve 30 günlük süre içinde faaliyetini sürdüreceği işyerinin teminine yönelik gerekli sözleşmeyi yapan şirketler adına faaliyet raporu düzenlenir. İşyerinin teminine yönelik sözleşmenin bir örneğinin 30 gün içerisinde gönderilmemesi halinde “Faaliyet Ruhsatı” alma hakkı kaybedilir, dosya işlemden kaldırılır ve müracaat ücreti Serbest Bölgeler Özel Hesaba irat kaydedilir. Müracaatın değerlendirilmesi sonucunda “Faaliyet Ruhsatı” verilmesi uygun bulunmayanlara bu durum yazılı olarak bildirilir ve yatırılan müracaat ücreti iade edilir.

Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğünden “Uygunluk Yazısı” nın gelmesi ile birlikte 30 gün içerisinde şirketin kurulması ve yer temini sözleşmesinin yapılması gerekmektedir. Uygunluk yazısının yazım tarihinden itibaren 30 günlük sürenin işlemeye başlayacağı hususuna dikkat edilmesi gerekir.

Faaliyet ruhsatı, 2009/3 Sayılı Genelge uyarınca, serbest bölgede kiracı firmalardan üretim faaliyetinde bulunacaklar için 20 yıl süreyle, diğer faaliyet alanlarına ilişkin olarak 15 yıl süreyle verilir. Yatırımcı firmalar için üretim faaliyetlerinde bulunacaklar için 45 yıl, diğer faaliyetlerde bulunacaklar için 30 yıl süreyle verilmektedir.

Yukarıda faaliyet ruhsatı başvuru sürecinden bahsedilmiş olup, görüldüğü üzere oldukça teknik ve detaylı bir konu olan serbest bölgelerde şirket kuruluşu hususunda, hatalı veya ihmali işlemlerden ötürü telafisi güç zararlara maruz kalmamak adına bu alanda uzman avukattan hukuki yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.

 

  1. Serbest Bölgede Şirket Kurmanın Sağladığı Avantajlar
  • Serbest Bölgelerin Türkiye Gümrük Bölgesinin Dışında Olmasının Getirdiği Avantajlar

Serbest Bölgeler Kanununun 6. maddesi uyarınca serbest bölgeler gümrük rejimleri bakımından Türkiye Gümrük Bölgesi dışında kabul edilmektedir. Aynı kanunun 8.maddesi: “Serbest bölge ile Türkiye’nin diğer yerleri arasında yapılacak ticaret, dış ticaret rejimine tabidir. Serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmaz” hükmü uyarınca serbest bölgeler ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler arasında dış ticaret rejimi uygulanmamakta, Türkiye’den serbest bölgeye satılan mallar ihracat rejimine, serbest bölgeden Türkiye’ye satılan mallar ise ithalat rejimine tabi tutulmaktadır.

Serbest bölgelerin Türkiye Gümrük Bölgesi dışında oldukları kabul edilmesine bağlı olarak ülke içinde yürürlükte bulunan bazı kanunlar serbest bölgelerde uygulanmamaktadır. Serbest bölgede uygulanmayan mevzuat hükümleri şöyledir:

– Gümrük ve kambiyo mükelleflerine dair mevzuat hükümleri,

– 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun,

– 4875 Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu,

– 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun ölüm ve yangın halleri, kanalizasyon inşa ve tamiri ile içme, kullanma, endüstri suyunu sağlamaya ve gaz, su, elektrik sarfiyatı denetlemeye yönelik maddeleri dışında kalan hükümleri,

– 5682 sayılı Pasaport Kanunu,

– 5683 sayılı Yabancıların Türkiye’de İkamet Ve Seyahatları Hakkında Kanun,

– Diğer kanunların, Serbest Bölgeler Kanunu’na aykırı hükümleri.

  • Vergilendirme Açısından Sağlanan Avantajlar
  • Serbest Bölgeler Kanunu Geçici 3/a maddesi uyarınca; işbu maddenin yürürlük tarihi olan 06.02.2004 tarihi itibariyle faaliyet ruhsatına sahip kişilerin, serbest bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetler dolayısıyla elde ettikleri kazançları, faaliyet ruhsat süreleri ile sınırlı olmak üzere kurumlar ve gelir vergisinden muaftır.
  • Faaliyet ruhsatını ilgili maddenin yürürlük tarihi olan 06.02.2004 tarihinden sonra edinen kişilerin ise Serbest Bölgeler Kanununun Geçici 3. maddesine göre üretim faaliyetlerinde bulunmaları halinde, Avrupa Birliği’ne tam üyeliğin gerçekleşeceği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar, serbest bölgede imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları kurumlar ve gelir vergisinden muaftır. Bu bölgede üretilen ürünlerin FOB (Free on Board) bedelinin en az %85’ini yurtdışına ihraç eden kişilerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır.
  • Yine Geçici 3. Madde ile, serbest bölgelerde üretim faaliyetlerinde bulunan kişilerin serbest bölgede gerçekleştirdikleri faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar damga vergisi ve harçlardan muaf tutulmuştur. Buna göre, serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin bu bölgelerde gerçekleştirdiği faaliyetlerle ilgili olmak kaydıyla yapacakları işlemler, Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar harçtan istisna tutulacaktır. Dolayısıyla mülk alım satımında tapu harcından muafiyet söz konusudur.
  • Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinden serbest bölgelere mal gönderilmesi ihracat sayılmaktadır. Bu işlemlere Katma Değer Vergisi Kanunu’nun ihracata ilişkin genel hükümler uygulanmakta ve KDV’den muaf tutulmaktadır. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 16/1-c maddesi gereğince serbest bölge hükümlerinin uygulandığı mallar ile 17/4-ı maddesi uyarınca serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV’den müstesnadır. Bu hükümlere göre, serbest bölgelerde gerçekleştirilen teslim ve hizmetlerde de KDV uygulanmayacaktır.
  • Serbest bölgelerde faaliyette bulunan tam mükellefler, Türkiye’nin taraf olduğu Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümlerinden faydalanabilmektedir. Bu doğrultuda, bölgede faaliyet gösteren tam mükellefler, dar mükellef kişi ve kurumlara yaptıkları stopaja tabi ödemelerle ilgili olarak anlaşmalar kapsamında kesinti yapmama veya düşük oranlı kesinti yapma hakkına sahiptirler.
  • Serbest bölgeye getirilen Türkiye veya AB menşeli ya da buralarda serbest dolaşımda bulunan malların, serbest dolaşımda bulunma statüsü değişmediğinden, Türkiye’ye veya AB üyesi ülkelere girişinde gümrük vergisi ödenmemektedir. Ayrıca üçüncü ülke menşeli malların serbest bölgeye girişinde ve bu malların Türkiye veya AB üyesi ülkeler dışındaki üçüncü ülkelere gönderilmesi halinde de gümrük vergisi ödenmez. Ancak serbest bölgeden Türkiye’ye veya AB üyesi ülkelere gönderilen serbest dolaşım durumunda olmayan üçüncü ülke menşeli mallar için Ortak Gümrük Tarifesinde belirtilen oran üzerinden gümrük vergisi ödenmektedir.
  • Serbest bölge faaliyetlerinden elde edilen kazanç ve gelirler, hiçbir izne tabi olmaksızın yurt dışına veya Türkiye’ye serbestçe transfer edilebilmektedir.
  • Gümrük ve kambiyo mükellefiyetlerine dair mevzuat hükümleri ile üretici işletmelerin talepleri hariç olmak üzere, fiyat, kalite ve standartlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen yetkiler serbest bölgelerde uygulanmamaktadır.

 

  1. Faaliyet Ruhsatı Müracaatlarının Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü Tarafından Değerlendirilme Kriterleri

2009/1 Sayılı Genelge ile, Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğünce bölgesel ve sektörel farklılıklar da göz önünde bulundurularak aşağıda belirtilen hususlar dahilinde faaliyet ruhsatı müracaatlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Şöyle ki,

5.1. Faaliyetin üretim faaliyeti niteliğinde ve çoğunlukla yurtdışına satışa yönelik olması esastır.

5.2. Alım-satım faaliyetlerinde de yurtdışına satış esas olup, hammadde, aramalı ve yatırım malları öncelikli olmak üzere yurtiçine satışa da belli oranlarda izin verilebilir.

5.3. Müracaat konusu faaliyetin;

  1. a) İnsan sağlığı ve çevre açısından zarar verici mahiyette olmaması,
  2. b) Genel Müdürlükçe belirlenecek hassas ürünleri kapsamaması,
  3. c) Yurtiçi piyasada yıkıcı ve haksız rekabete ortam sağlayıcı vasıfta olmaması nitelikleri aranır.

5.4. Faaliyetin;

  1. a) Belli kapasitede istihdam yaratacak nitelikte olması,
  2.        b) Doğrudan yabancı yatırım niteliğinde olması,
  3. c) Yeni ve/veya yüksek teknoloji içermesi,
  4. d) Uluslararası ticareti destekleyecek bir hizmet mahiyetinde olması,
  5. e) Serbest bölgedeki sektörel ihtisaslaşma ve kümelenmeyle uyumlu olması hususları değerlendirme sürecinde göz önünde bulundurulur.

5.5. Bölgenin fiziki ve altyapı imkanlarının, yapılması planlanan faaliyet için uygun olması şartı aranır.

5.6. Başvuru sahibi firma ile ortaklarının veya yeni kurulacak firma ortaklarının geçmiş performanslarının müracaat formunda yer alan taahhüt niteliğindeki yatırım, üretim, ticaret ve sermaye büyüklüklerini doğrulayacak mahiyette olması gerekmektedir.

5.7. Türkiye ve dünyadaki genel ekonomik durum, iç ve dış piyasalardaki arz ve talep dengesindeki değişmeler ile firmalarımızın rekabet gücünün korunması hususları göz önüne alınarak Genel Müdürlükçe gerektiğinde ilave kriterler aranabilir.

 

  1. Sonuç

Serbest Bölgeler, ülkenin siyasi sınırları içinde yer almalarına rağmen gümrük bölgelerinin kapsamları dışında konumlandırılan özel alanlar olup, bu bölgeler ihracat odaklı yatırımların sayısını artırmak üzere kurulmuştur. SİLEGAL Hukuk Bürosu olarak hazırladığımız bu yazıda, gümrük bölgelerindeki ticari, finansal ve ekonomik alanlarda uygulanan yasal ve idari düzenlemelerin, serbest bölgelerde uygulanmaması veya kısmen uygulanmasına ilişkin detaylara yer verilmiş olup, serbest bölgelerde faaliyet göstermek isteyen şirketlerin özellikle uygunluk belgesi alındıktan sonra 30 gün içerisinde gerekli işlemleri eksiksiz olarak tamamlaması gerektiğinden, bu süreç zarfında bu alanda yetkin bir avukattan danışmanlık alınması ve tüm bu sürecin avukat nezaretinde yürütülmesi en doğru yaklaşım olacaktır.

Related Posts